fbpx
Çalışma Saatleri Pazartesi - Cumartesi: 10.00 - 18.00
Bizi Arayın +90 543 341 79 00
e-mail: info@secilsoylu.com

Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB); çocukluk çağında başlayan ve yakınmaların %50-70 oranında erişkinlik döneminde devam ettiği bir gelişimsel psikiyatrik hastalıktır. Erişkin dönemde hastalığın çocukluktan farklı belirtilerle kendini göstermesi; başka psikiyatrik hastalıklarla karışmasına ve  bu durum tanının atlanmasına neden olmaktadır. Günlük psikiyatri pratiğindeki kısa görüşme süreleri içerisinde erişkin DEHB tanısı koymak oldukça güç olabilmektedir. DEHB’lilerin yaklaşık %90’ının tedavisiz kaldığı tahmin edilmektedir.

DEHB, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtilerinin ağırlıkta olmasına göre sınıflandırılmıştır. Dikkat eksikliğinin baskın olması durumunda; kişilerde dikkatin kolayca çelinmesi, odaklanma sorunları, ayrıntılara özen gösterememe, dağınıklık, sorumlulukları sürdürmede zorluk, zamanı ve işleri planlamada güçlük, zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınma ve erteleme davranışları görülür. Hiperaktivite ve dürtüselliğin baskın olduğu kişilerde ise huzursuzluk, olduğu yerde sürekli kıpırdanma hali, hareketsiz kalması gereken durumlarda zorlanma, acelecilik, sabırsızlık, sebat edememe, fazla konuşma gibi belirtiler görülebilir. Bazen her iki alt tipe ait belirtiler bir arada bulunabilir. Duygusal dalgalanmalar ve engellenme karşısında kolay tepkisellik de DEHB’de görülen başka bir belirti kümesidir

DEHB’ye sıklıkla diğer ruhsal bozukluklar eşlik eder. Duygudurum bozuklukları, kaygı bozuklukları, alkol-madde kullanım bozuklukları en sık görülenlerdir. Bireylerde ‘kişiliklerinin bir parçası’ gibi görünen pek çok durum aslında hastalığın klinik bir görünümü olabilir ve tedaviyle belirgin şekilde düzelebilir.

DEHB’de tanı koydurucu en önemli unsur psikiyatri hekiminin klinik görüşmesidir. Hem başvuran kişiden hem de yakınlarından alınacak yeterli bir öykü hekime çok önemli veriler sağlar. Dikkat testleri daha çok tanıyı destekler niteliktedir.

Tedavi kılavuzları orta ve ağır şiddette DEHB olguları için ilk seçenek olarak ilaç tedavilerini önermektedir. Uyarıcı ve uyarıcı olmayan farklı ilaçlar tedavide yer alır. Eşlik eden başka bir ruhsal bozukluk varsa mutlaka bu da ayrıca ele alınmalıdır. Ayrıca, ilaç tedavileri mutlaka psikoeğitim (kişiyi hastalık belirtileri ve tedaviler konusunda bilgilendirmek), danışmanlık, çevresel yapılandırma ve psikoterapilerle desteklenmelidir.